VI. Mehmed Vahideddin (Osmanlı Türkçesi: واحد الدين, Vâhidüddîn, Mehmed-i Sadis) (d. 2 Şubat 1861, İstanbul – ö. 16 Mayıs 1926, San Remo). Osmanlı İmparatorluğu'nun 36. ve son sultanı ve 115. İslam halifesidir. Sultan Vahidettin'den sonra Padişahlık kaldırılmış, fakat İslam Halifeliği saltanatıAbdülmecit tarafından devam ettirilmiştir.
ŞEHZADELİĞİ
Sultan Abdülmecid'in sekizinci oğlu ve kendisinden önce tahta geçen V. Murad, II. Abdülhamid ve V. Mehmed Reşad'ın küçük kardeşidir.
Çok küçük yaşta anne ve babasını kaybetti. Sultan Abdülmecid'in ikballerinden Şayeste Hanımefendi tarafından büyütüldü. Tahta geçiş sıralamasında çok aşağılarda olduğu için gözden uzak bir yaşam sürdü. Gençlik yıllarında gizlice medrese derslerini takip etmiş, bu özelliği ile tahta çıktıktan sonra kendisine arz edilen şer'i konulara müdahale edebilecek derecede yetkinleşmiştir.
İlk evliliğini bu dönemde, ablası Cemile Sultan'ın sarayında görüp beğendiği Emine Nazikeda Hanım ile yapmıştır. Cemile Sultan, çok sevdiği Nazikeda üzerine başka bir eş almaması şartı ile Vahideddin'in talebini kabul edeceğini bildirdiğinde ablasının şartını kabul etmesine rağmen, bu evlilikten dünyaya Sabiha Sultan ve Fatma Ulviye Sultan geldikten sonra doktorların tıbben bir daha doğum yapamayacağı bildirilmesi üzerine eşinin de rızasını alarak başka evlilikler yaptı. 1912'de tek oğlu Mehmet Ertuğrul dünyaya geldi.
Ağabeyi II. Abdülhamit'in uzun padişahlığı sırasında, Çengelköy'de mimar Alexandre Vallaury'ye yaptırdığı köşkünde münzevi bir hayat yaşadı. Diğer şehzadeler hakkında padişaha jurnal yazmakla suçlandı.[1]
V. Mehmed Reşad tahta geçtiğinde, Sultan Abdülaziz'in oğlu Yusuf İzzeddin Efendi veliaht oldu. Yusuf İzzettin'in 1 Şubat 1916'da bir yurt dışı seyahatine çıkacağı gün henüz aydınlatılamayan bir şekilde intiharı üzerine Vahidettin veliahtlık makamına yükseldi. 1917 Aralık ayında yaveri Mustafa Kemal Paşa eşliğinde beş haftalık Almanya seyahatine çıktı. 3 Temmuz 1918'de Sultan Reşat'ın ölümü üzerine 57 yaşında tahta çıktı.
Tahta çıkışından kısa bir süre sonra şöyle dediği anlatılır:
PADİŞAHLIĞI"Ben bu makam için hazırlanmadım. Çocukluğumdan beri vücutça rahatsız olduğumdan layikiyle tahsil edemedim. Yaşım kemale erdi, dünyada bir emelim kalmadı. Biraderle hangimizin evvel gideceğimiz malum olmadığından bu makamı bekleyişte değildim. Fakat takdiri ilahi böyle teveccüh etti, bu ağır vazifeyi deruhde eyledim. Şaşmış bir haldeyim, bana dua ediniz."[2]
1918 yazında ordu ve donanmaya bir Hatt-ı Hümâyun göndererek Başkomutanlığı üzerine aldığını bildirdi. Devlet yönetiminde aktif bir rol alacağının işaretlerini vermişti ancak iki büyük sorunla karşı karşıya idi: bir yandan, bir felakete dönüşen I. Dünya Savaşı'nı en az hasarla sona erdirmek; öbür yandan, 1913'ten beri imparatorluğa egemen olan İttihat ve Terakki rejimine karşı bir siyasi alternatif oluşturmak. Tahta geçer geçmez, İttihat ve Terakki önderliğine muhalefetiyle tanınan Mustafa Kemal Paşa'yı Suriye Cephesi kumandanlığına atadı.
8 Ekim 1918'de savaşın kaybedileceğinin anlaşılması üzerine Talat Paşa başkanlığındaki İttihat ve Terakki kabinesi istifa etti. Yerine Ahmet İzzet Paşa başkanlığında bir kabine kuruldu ve bu kabine savaşı bitiren Mondros Mütarekesi'ni 30 Ekim 1918'de imzalandı. İzzet Paşa'nın "artçı" kabinesinin de sadece 25 gün süren iktidardan sonra istifası üzerine Padişah diplomat Ahmet Tevfik Paşa'yı 13 Kasım'da sadrazamlığa getirdi.
Türkiye'den ayrılışı ve sürgün yılları
VI. Mehmed İstanbul'dan ayrılırken
Saltanatın Kaldırılması
1 Kasım 1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi, çıkardığı iki maddelik bir kanunla saltanatı kaldırdı. 4 Kasım'da son sadrazam Ahmed Tevfik Paşa istifa etti. 5 Kasım'da Refet Paşa, Babıali'deki bakanlıklara gönderdiği bir genelgeyle işlerine son verildiğini tebliğ etti. 17 Kasım sabahı Vahdettin, küçük oğlu Mehmet Ertuğrul ve hareminin mensuplarıyla birlikte Dolmabahçe Sarayından bir kayığa binerek Boğaziçi'nde demirlemiş olan HMS Malaya adlı İngiliz zırhlısı ile Malta'ya gitti.[3]
1 Kasım 1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi, çıkardığı iki maddelik bir kanunla saltanatı kaldırdı. 4 Kasım'da son sadrazam Ahmed Tevfik Paşa istifa etti. 5 Kasım'da Refet Paşa, Babıali'deki bakanlıklara gönderdiği bir genelgeyle işlerine son verildiğini tebliğ etti. 17 Kasım sabahı Vahdettin, küçük oğlu Mehmet Ertuğrul ve hareminin mensuplarıyla birlikte Dolmabahçe Sarayından bir kayığa binerek Boğaziçi'nde demirlemiş olan HMS Malaya adlı İngiliz zırhlısı ile Malta'ya gitti.[3]
İngilizler Vahdettin'in İngiltere'ye gelmesini kabul etmediği için devrik padişah bir süre Malta'da kaldı. 1922 sonunda Hicaz kralı Hüseyin'in daveti üzerine hacca gitti. 20 Nisan 1923'e dek Hicaz'da kaldı. İngiltere'nin baskısı üzerine buradan ayrıldı.
Bir süre İtalya'nın Cenova kentinde yaşadı. 11 Haziran 1923'te San Remo kasabasında Mısır kraliyet ailesinden bir prensin maddi yardımıyla kiralanan bir villaya taşındı. Bu dönemde başlangıç bölümünü kendi el yazısıyla yazdığı, kalan bölümlerini yakınlarına dikte ettirdiği anılarını kayda geçirmiştir.
SÜRGÜN VE VEFATI
Kurtuluş Savaşı zafer ile neticelendikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi hükûmeti 1 Kasım 1922’de hilafet ile saltanatın ayrıldığını ve saltanatın kaldırıldığını bir kanun ile ilan etti. Vahdettin'in adı hutbelerden kaldırıldı. Bunun sonucunda Sultan Vahdettin 17 Kasım 1922 Cuma günü Dolmabahçe Sarayı'ndan Malaya harp gemisi tarafından alınıp Malta Adası’na götürüldü. Oradan Melik Hüseyin’in daveti üzerine Mekke'ye oradan da İtalya'daki San Remo şehrine giderek bu şehirde ikamet etti. Vahdettin 16 Mayıs 1926’da San Remo'da vefat etti. Cenazesi Şam'a getirilerek Sultan Selim Camiî kabristanına defnedildi.
AİLESİ
Eşleri
- Emine Nazik-Edâ Baş Kadın Efendi
- Seniye Inşirah Hanımefendi
- Şadiye Müveddet Kadınefendi
- Nevvare Başhanımefendi
- Nimet Nevzad Hanımefendi
Erkek çocukları
Kız çocukları
- Fenire Sultan
- Fatma Ulviye Sultan
- Rukiye Sabiha Sultan
HAKKINDA YAZILANLAR
- Turgut Özakman, Vahidettin, M. Kemal ve Milli Mücadele,Bilgi Yayınevi, Ankara 1997
- Ali Fuat Türkgeldi, Görüp İşittiklerim, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara.
- Prenses Leyla Açba-Ançabadze, Harem Hatıraları, İstanbul, 2004.
- Necip Fazıl Kısakürek, Vatan Haini Değil-Büyük Vatan Dostu Vahidüddin, Toker Yayınları, 1968. (yasaklandı)[4]
- Tarık Mümtaz Göztepe, Osmanoğullarının Son Padişahı Vahideddin Mütareke Gayyasında ve Osmanoğulları'nın Son Padişahı Vahideddin Gurbet Cehenneminde, Sebil Yayınları, 1978.[5]
- Murat Bardakçı, Şahbaba: Osmanoğulları'nın Son Hükümdarı 6. Mehmed Vahideddin'in Hayatı, Hatıraları ve Özel Mektupları, Pan Yayıncılık, İstanbul 1998.
- Yılmaz Çetiner, Son Padişah Vahdettin, Milliyet Yayınları, İstanbul
- Yıldız'dan San Remo'ya: Vahidettin'in Dördüncü Kadınefendisi Nevzat Vahdettin'in Hatıraları ve 150'liklerin Gurbet Maceraları, Arma Yayınları, İstanbul.
- Kadir Mısıroğlu, Bir Mazlum Padişah: Sultan Vahideddin Han, Sebil Yayınevi, 2008.
- Prof. Dr. Metin Hülagü, Yurtsuz İmparator Vahdeddin İngiliz Gizli Belgelerinde Vahdeddin ve Osmanlı Hanedanı, TİMAŞ Yayınları, 2008.
- Osman Öndeş,"Vahdeddin'in sırdaşı Avni Paşa Anlatıyor",Timaş Yayınları, 2011.
KAYNAKÇA
- ^ Lütfi Simavi, Sultan Reşad'ın ve Halefinin Sarayında Gördüklerim'de "Sultan Abdülhamid devrindeki sui şöhretine rağmen Vahidüddin Efendiden millet ve vatan için hizmetler ümid ediyorduk." der (sf. 129). İbnülemin, Yıldız Sarayında tedkik ettiği evrak arasında Vahideddin'e ait jurnalmahiyetinde belgeye rastlamadığını belirtir. (Son Sadrazamlar, IV.2100)
- ^ Musa Kâzım Efendi'den nakleden İbnülemin Mahmut Kemal İnal, Son Sadrazamlar, IV.2095)
- ^ Mustafa Armağan. "Vahdettin kaçtı mı, kaçırıldı mı?". Zaman. Erişim tarihi: 25 Aralık 2011.
- ^ "Necip Fazıl'ın yasaklı Vahdettin kitabı yeniden yayınlanacak". Zaman. Erişim tarihi: 25 Aralık 2011.
- ^ "Vatanını seven biriydi". Yeni Şafak. Erişim tarihi: 25 Aralık 2011.
DIŞ BAĞLANTILAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder